18 Nisan 2015 Cumartesi

Umutlar Da Tükenir

'İşte benim bahadır askerlerim' demişti Tolstoy, 'Sabır' ve 'Zaman' için. Askerden öte hep terstir ilişkisi bu ikilinin. Haber beklenir, en çok da sabır gerekli bunun için, geçen zamansa sabrı tüketir. Kimi en çok sevdiğini bekler veya ondan bir haber kiminde de gerçekleşmesi beklenen hayaller. Her bir bekleyiş can yakar. Başlarda heyecan olsa da zamanla değişen bir şeyin olmaması, beklenen haberin gecikmesi insanı adım adım umutsuzluğa iter. 
En kötüsü de tükenen umutlardır, yitirilen heyecan. Arzulanan ne varsa umutlarla birlikte geciken zamanın etkisiyle tükenip biter. Her işte en hayırlısını isteyen burada da kazanmıştır. İstenilenin olmaması, içinde bulunulan durumun daha çok acı vermesinden daha kötü değildir elbet en azından az hayırlıdır bu yüzden 'en' olamamıştır. 
Gayret göstermelidir ki zaten onu da yapar bekleyen kişi, arayıştadır çıkar yolu bulmaya çalışır sürekli. İçinde umut olduğu sürece bu böyle gider.
Ulaşabildiği kapıların hiçbir şekilde açılmaması, aralık olanlarınsa bir anda ve şiddetle çarpması yıldırmaz, yıldırmamalıdır insanı. Ne olursa olsun iyi veya kötü bir sonuca ulaşacaktır elbet fakat daha çok iç acıtır olumsuzlukların çoğalması, yardım edebileceklerin bir anda kaybolması. Zaman geçtikçe yüzü de düşer insanın, biraz da durgunlaşır, kulakları artık duyarsızlaşır. Kimselere ne olduğunu anlatmaz, anlatmaz ki rezil olmasın en azından elindekinden olmasın. 
Sürekli plan yapar insan, dudağına kendini hoşnut kılacak konuşmalar yazar. Geçen zaman en çok da ruhunu sıkar, acır cesedi hissedebilirse onu da ne ala. Bekleyecek ne gücü kalmıştır ne de bir cevap beklenenden. 
Umutlar da tükenir. Tomurcukken koparılan çiçek gibi daha gülmeden ölen bir bebek gibi kapar gözlerini de umutlar. İnsana en çok acı verendir olmaması beklenilenin, oysa ortak özelliğidir asla gerçekleşmemesi hayallerin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder