18 Mayıs 2015 Pazartesi

Sesini Özlemek

Sesini özlemek.. Belki de şuan yaptığım ve zevk aldığım en büyük şey. Çaresizliğimden değil en azından tek sebep bu değil. Evimdeki neşenin yok olması aklıma takılan. Bağırıp çağırsan da sakince konuşsan da ben her zaman ortak paydayı sevmişim; kulağımda çınlayan sesin. Belki tarif edemem seni, nasıldın ve neye benzerdin kimseye de anlatamam ama çığlıkla karışık kahkahaların. Günlerce anlatsam doyamam.

Yüzün belki asık şimdi belki de gülüyor, gözlerin dolu dolu. Olsun diyorum bunlar gelip geçer, duyguları değil beni sana bağlayan tek şeyi özlüyorum. Telefonum sürekli yanımda, her an çalacak diye umutlanmıyorum, aramanı da beklemiyor. Listemdeki tek parçayı tekrar ediyorum, en sevdiğim, senin söylediğin. Keşke diyorum bazen, biraz fazla dursaydın da daha çok kayıt yapsaydım. Sen söyleseydin ben çalsaydım, ve hiç durmasaydık.

Haklısın çok yordum seni, sevmekten yorulmadım da sen galiba sevilmekten yorulandın. Bak gelmezsen inan içimden de hiçbir şey gelmiyor, her başladığım iş yarım kalıyor. Anlayacağın gelmelerine bağlı tüm içimden geçenler. Bak cümleler de yarım kaldı. Oysa tamamına ermek istediğim tek şeydin. Yani sesin. Yüklemim özlemek, belirtili nesnem de belli ama tamamlayamıyorum bir türlü cümleleri.
Nasıl dağınık aklım bir bilsen, sesini hatırladıkça toparlanamıyorum, daha çok dağılıyor. 
Parçalarıma ulaşamıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder