2 Aralık 2013 Pazartesi

OŞA - Durum Raporu (02.12.2013)


Kor rengi bardağı vardı ellerinde, içinin titremesini bir an olsun dindirsin diye çay koymuştu ve limon; birkaç damla. Elinin her tarafıyla kavramak, belki içini olmasa da ellerini ısıtmak için de büyüktü bardağı...
Oturduğu sandalyeye ayaklarını koyanın sallaması dışında hareketsizdi. Beyni dahil hiçbir uzvu herhangi bir harekete yeltenmiyordu bile. Öylece oturduğu yerden gözünü ekranda kayan kameranın görüntüsüne sabitlemişti ve onunla birlikte oynuyordu gözleri; başı sabit... 66. Bölüm... Gelen arama -Barış... 
Hararetli bir konuşma içini ısıtmıştı. Ve ekranda yanan şöminenin dumanı gibiydi ağzından çıkan buhar. Tüm algıları kapalıydı neredeyse, bir de burnu vardı; hassastı. Dışarıdan, fosseptikten çıkan kokular, onun orada oturmasına mani oluyordu. Tırmalıyordu yavru kedinin ne olduğunu bilmediği cismi patisiyle evirip çevirmesi gibi. Fakat o koku biliyor olacak ki insanları, nerede olurlarsa olsunlar buluyor ve rahatsız etmeye çalışıyordu. Bunun için de yapması gereken içeri girip en müstesna köşeye oturmalıydı ve onu yaptı.. 'Zengin kalkışı' tabirine uygun olarak kalktı adam...
Böyleydi tüm gidişleri, hayatı öyle olmasa da.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder