İnsanoğlunu,
kızını da, bilim insanı diyorlar ya şimdilerde bilim adamı deyince kadınlar
girmiyor içine diye, herkesin derdi bu olmuş, neyse tabi onlarsız olmaz, ele
alalım, el üstünde tutalım şimdi, çok da derine inmeden aklıma geleni yazayım;
dağıtmadan..
Kadınlar mesela
çok beklentileri yoktur onların hayatta, yok bu cümle hiç inandırıcı değil en
iyisi hayatta çalışmalarına dair yoktur. Yok, bu da olmadı, söylemek istenilen
mana tam olarak çıkarılamıyor, tabi söyleyemeyiz, sınırlı kelime haznemiz
var, üç-beş kelimeye sıkıştık-tıkıştık
kaldık arzuları farklı yönde gelişmiştir. Bu yüzdendir ki girişimcilik
konusunda bayrağı kaptırırlar erkeğe, bu konuda bir eşitlikten söz etmek mümkün
değil, gerçi genel manada incelediğimizde bile.
Böyle bir giriş
tamam da istenilen yazılamayacak gibi yine,
ihtirasları yoktur desek tepeden gider konu olmaz olur mu, arzu dedik o
da olmadı, çaba-gayret desek seni beni alır götürürler o konuda geride
bırakırlar herkesi; U.Bolt gibi. Şey desek zeki değillerdir, ağır bir itham
oldu ki zeki olamamak geneli için geçerli bir kavram olamaz her ne kadar belli
kimseler için durum öyle olsa da. Eee ne diyoruz yok işte kelime karşılığı, ne
de olsa şu dilin geçmişi şurada 80-90 yıl, dilsel polemik yapmıyoruz;
girmiyoruz o zamanlara.
Her neyse
diyeceğim şu ki erkekler kadar gözü kapalı değiller, bu kelime oldu gibi, duygu
olarak hiçbir zaman için mantıksal hareketleri olmasa da, yani vardır elbet onu
göstermek de önemli, yoksa kimsenin haberi olmaz sendeki cevherden sen
sunmazsan eğer. Gözü kapalı işe girişme konusunda sevme-ilgi duymadan hariç
düşünürsek mevzuyu durum böyledir. Bir iş ortaya koyma olarak ruhları,
cesetleri uygun değildir, yani net olmak gerekir onlara karşı, yani onlar
öyledir, öyle olunsun arzu ederler.
Mesela kâğıtlarla
alakalı bir iş olabilir, yani çok fazla karmaşıklık olmayacak, sıradan ve
sınırlı yapılacaklar olacak, telefon çalacak cevap verilecek ve ilgili yere
bağlanılacak, işin başlama ve bitiş saatleri belli olacak. Öyle ağır tempoya
uyum sağlamaya dayalı bir durum söz konusu olmayacak, gereksiz-yersiz
telefonlar çalmayacak, tedarikçiyle müşteri arasında kalma ikisini de iyi etme
veya üretimi geciken bir siparişi takip etme, sorun çözme gibi bir durum yine
söz konusu olmayacak. Misaller uzar gider fakat anlaşılması gereken komplike
işlerin onlara uygun olmadığıdır. Duygusallıktan ziyade kafa yapısı, düşünme
yetisi, vücutsal özellikler gibi benzeri durumların farklılığından,
cansızlığındandır aslında buna sebep olan.
Çevremize
baktığımızda da bunun örneklerini çoğaltabiliriz, fakat farklı olan konu ne
kadar karmaşık bir yapıya sahip olunsa da duygusal anlamda, iş hayata gelince
iş yaşamına gelince mantık öne çıkıyor, duygulardan sıyrılma, işi ön plana
alarak çalışma, gerekirse de androitleşmiş bir yapı, duyguları alınmış bir
kişilik olmak gerekiyor. Bu ise kadınlara yakışmaz, onların doğasında yoktur
böyle bir şey; olmaması daha iyidir de onlar için.
Ana fikrimizi
söyleyecek olursak eğer iş yaşamında belki bayanlar ofisin, ortamın
neşesi-gülü-çiçeği olabilir fakat onlardan dahasını istemek ayıp olur, dalında
güzel olan çiçek gibidirler; girişimcilik olarak düşünüldüğünde onlar öncesine
kadar orada iyidir-güzeldirler; öyle kalmaları gerekir. Yoğun tempo alt üst eder
narin bedenlerini, zihinlerini, duygularını..
2 yorum:
Katılmıyorum
kadın olsam ben de katılmazdım
Yorum Gönder