8 Aralık 2013 Pazar

Gizli Numara - Cevaplı Arama

Telefon sapıklığı var; meşhur.. Her insanın karşılaştığı, bir ara da bana dadanmıştı küfür dinleyip kapatıyordu, zevkliydi zannedersem yaptığı. Belki de evi kontrol eden bir hırsızdı veya bir sevilen belki de seri katil. Yok artık nerede yaşıyoruz.

Dün de aklımdan böyle bir dengesizlik, kendini bilmezlik geçti. Aklıma ahizeye nefes üflemeler, garip sesler çıkarma falan geldi fakat benimki biraz özlemden olacak 13 arama, 12 kişiyle de 2'şer saniyelik görüşmeler yaptım. Aslında yetti de seslerini duymak ve iyi olduklarını bilmek.. Adam gibi de arayabilirdim; fakat öyle olunca klasik olurdu; farklı olunmalıydı. Farklı olunca da işte akılda hedele hödele...

Zaman sıkıntınız yok, bugün pazar; evdesiniz belki de çarşı-pazardasınız, belki bir kişi meşguldür o da 5. aramanın yapıldığı kişi; seni mazur görebilirim kardeşim. 4. kişi de birisiyle olabilir şuan, 1-2. kişinin de o kadar zamanı yoktur, 8. kişinin yanında eşi olabilir, 11. kişi mutlu bir hafta sonundadır ve dershanede, 13. kişi ise askerde (ah garibim), 6. kişi iş kovalıyor yok ihtimalin en büyüğüyle; yatıyor, 9. kişi ev gezmesindedir olmadı abisiyle birlikte, 12. kişi maçta olabilir, 10. kişi ders çalışıyor olabilir, 3. kişi sevgilisiyle İstanbul'da geziniyordur, 7. kişi evde yatıyordur...

Anlayacağınız herkesin bir bahanesi olabilir okumamak için; saygıyla karşılar küfrü basarım;

Boşuna mı yazdım bunları?
-Evet, boşuna.. Yeter bu kadar laga luga..

Şimdi o 2'şer saniyeden aklımda kalanlar, onların bana hatırlattıkları geliyor..

1. Arama: D.K. - 07.12.13 - 21:37

Arama düşmedi, büyük ihtimalle ve sapıklık yapan çok olacak ki gizli numaralara kapanmış hat. Bu yüzden şirket telefonunu arıyorum.

2. Arama: D.K(iş) - 07.12.13 - 21:39

En çok akılda kalan veya en çok paylaşımlar yaşanmış kişi ya da akıldan çıkmayan, olmadı çok samimi olunan, benzer duygular yaşanan... Örnekler çoğaltılabilir. 

'Efendim..' sesinde bir tatlılık vardı, her zamanki insanı cezbeden bir ses tonuydu ve merak da vardı.. Aslında şöyleydi ilk aramada telefon titreşimde olmuş olabilir geç açıldı o yüzden ses geç alındı ve bir kere daha arandı. Bir de şu vardı: değişiklik yok tonda her zamanki işte.. davetkar, kışkırtıcı falan filan. Bir de arka fonda müzik sesi vardı, cumartesi akşamını evde olmak yerine dışarda kahve içerek geçirmeyi denemiş olabilirdi. Öyle olmasa bile evdedir fakat hafta sonunu evde geçirdiği görülmemiştir çok da fazla. Her neyse bu kadardı alınan duygular.

3. Arama: D.K. - 07.12.13 - 21:40

Bir zamanların ev arkadaşı, kan kardeşi, tripkolik birisi.. O da en çok arananlardandır aslında; unutulmayanlardan.

'Efendim..' sesi hala atılmakta olan bir tribi gösteriyordu.. Olimpiyatlarda dünya rekoru kıracak bir derece gösterebilecek müthişlikte atış.. Şaka bir yana o sıralar sevgiliyle arada tartışma olabilirdi, belki de ondandır. Aslında bunların hiçbiri değil. O'nu tanıyorum, her zamanki konuşması, biraz genişleterek az biraz da uzatarak konuşma şekli. Yani bizim her zamanki işte. O'nun sesi de özlenenler arasındaydı, uzun zamandır konuşulmayanlardandı, iki saniye yetmese de iyi olması sevindirdi..

4. Arama: Ö.U. - 07.12.13 - 21:42

Ruh eşi desem çok dikkat çeker. Akrostiş-şarkı-beste-gitar desem hatta bunların her birini ayrı ayrı düşünsem yazsam o da belli edici olur. O yüzden fazla açıklama yapmıyorum ne yazsam her birinde ilgi kayıyor..

'Efendim..' sesinde bir tokluk vardı, yemekte miydi yeni mi yemişti bilmiyorum fakat toktu sesi, oturmuştu.. Konuşana, 25 yaşın verdiği bir kadınlık hissi uyandıran akıllarda haşin, yaman bir insanı andıran, andırmakla kalmayıp bilakis öyle olan bir sesti.. Bir durgunluk da vardı, yerine oturmuşluk, çok konuşmazlık.. Stres de algılandı o iki saniyede, işe girmişliğin, omzunda sevgili-iş-ev... yükünü taşımanın verdiği yorgunluk. Belki bunlar yoktu sadece o doygun sesten anladığım buydu..

5. Arama: M.K. - 07.12.13 - 21:45

Uzun yılları birlikte, aynı yerde geçirmiş bir arkadaşım, aile dostum, ahbabım.. Epey zamandır görüşmüyorduk, sesinden anlarım diyordum nasıl olduğunu. Fakat gerek kalmadı.

'Efendim..' sesini duyamadım; meşgule aldı. Buradan da anlaşıldığı üzere bizim saf oğlan her zamanki meşgalesinde. O saatte ve hafta sonu olmasına rağmen telefonu açacak zamanı olmaması bana bir ara 'Acaba o bankayı üzerine mi yaptılar?' sorusunu getirtti. Sesini duymaya gerek kalmadı; meşguldü bizim oğlan, heri..

6. Arama: B.K. - 07.12.13 - 21:46

İşte sıkıntılı bir kişi, işini bilirkişi.. Nice zaman önce sabahlara kadar konuştuğum, muhabbetin beliyle yetinmeyim ağzını, burnunu kırdığımız kardeşim, alt komşum, ortaam, panpam(?).. Bir zamanlar onunla da bir ortak arkadaşımız vardı; harbi kız dediğimiz.. Neyse çok fazla eskileri karıştırmamalı, ona daha çok vakit var. Çok da ehem arz eden bir konu değil sanki o da ara ara konuşmalarımızda her zaman en son bahsediyor.. Aslında diyeceğim bu değil, herkes efendim diye açarken onun farklı olması. Aslına bakarsak beni de kendine çeken, arada çekim gücü oluşturan farklı, rahat, kafasına göre takılır olması..

'Aloo..' sesi bir an tebessüm uyandırdı bende, farklı bir şey der elbet mesela, kimsin, ne var... çok klişe olacaktı ki aloo dedi. Arka fonda bir müzik vardı, hani 2-3 yıl önce olsa LMFAO'dur derdim, Hadise derdim de son zamanlarda dinlediklerini takip edemez oldum, belki Avicii'dir derim. Tahmin edilecekse Pitbull'un aranjörlüğünde bir yabancı şarkıydı, hafif iç kıpırdatan, insanı harekete geçiren.. Büyük ihtimalle her zamanki oturulan tarafta, dizde lap-top bangır bangır fanın çalıştığı, ortalığın duman-altı olduğu bir ortam.. Bir home-ofisten sesleniliyordu, seste merak da vardı belki müşterimdir heyecanı ya da hayallerimin esmer, siyah saçlı, yeşil gözlü, tam evlenilecek kadını da.. Ama tahminlerin hepsi yanlıştı; telefon kapandı. Büyük ihtimalle de ardından küfürler edildi.

7. Arama: M.Y. - 07.12.13 - 21:47

Askerden sonra çirkinleşmiş değil de biraz kilo almış, sakalları gürleşmiş, tipi kaymış değil de ortalama bir sima edinmiş kimilerinin çok beğendiği bir kişi olmuş. Yani son fotoğrafları öyleydi; belki değişmiştir tekrar. Ne olmuşsa iyi olmuş hiç olmazsa askerliği aradan çıkarmış da yolundaki en büyük kasisi kaldırmış..

'Efendim..' sesi biraz meraklıydı, sonuçta yabancı hatta bilinmeyen bir numara arıyordu elbette öyle olacaktı. Bir farklılık sezilemedi, sağlığı, keyfi, neşesi yerinde gibiydi. Fakat dikkat çeken konulardan biri yorgunluktu, bütün hafta babasının dükkanında oturmaktan, sürekli müşteri ile ilgilenmekten canı sıkılmış hafiften bunalmış, üstüne üstlük cumartesi de çalışmanın verdiği bir can sıkıntısı sezildi. Bilir o işini; 222'ye atar kendini ne olacak. Son zamanlar arkadaşları sabitleşmiş ve daha önceden görülmemiş kişiler. Bu kişi, dişilerle en yakın zamanda tanışacak zaman bekler. İşin esprisiydi ve durulan ortamın getirdiğiydi son söylenen-yazılan. İyiydi iyi, her zamanki işte.

8. Arama: N.Ç. - 07.12.13 - 21:49

Zaman ne kadar çabuk geçiyor, bir zamanlar yan sıralarda oturduğumuz kişileri şimdi kimler dizinde uyutuyor. Kötü bir mana çıksın diye yazmadım maksat kafiyeyi uydurmak.. Fakat ilk yazdığım öyle değil, gerçek. Zaman konusu, bir zamanların hanım hanımcık, kara kuru :) olan insanı evlenmiş (yok canım zannetmem). Aynen öyle dedim ama içimden.

'Aloo..' sesini işitir işitmez nasıl oldu da kapattım telefonu bilmiyorum, bir anlık telaşla telefonu hepten kapatmışım, artık ne kadar korktuysam. Nedeni ise telefonu açan sesin son derece kalın, kaba olması.. Harbiden tırstım hatta ardından şöyle bir hayale daldım.. Telekomünikasyon sektöründe çalışan tanıdıklarına haber veriyorlar bizi biri aradı diye o da onları arayan sapığın Lüleburgaz sınırlarında hatta Pınarhisar yolu üzerinde bir yerde olduğunu buluyor ve şikayette bulunuyorlar savcılığa bu sapık hakkında.. Heh be yuh artık bir anda düşünülmez ki bunlar; olsun her sapığın bilmesi gerekir bunları. Ona göre yapacağını yapmalı. Ne oldu da böyle oldu, yukarıda da söyledim işte, telefonu açan bir erkekti hatta adam.. Babası olma ihtimalini sildim, kardeşi de olamazdı gibime geliyor bence kocasıydı. Yuh la ne kocası demeyin gönül eşi de olabilir. Mutluluklar la işte.

9. Arama: S.T. - 07.12.13 - 21:51

'S' harfini yazdıktan sonra soyadı gelmedi aklıma, biraz düşündüm fakat olmadı neyse yan sekmeden buldum hemen. Aslında bunu okursa hemen kızabilir fakat kızabilmek kolay, bir de unutan değil acaba neden unutmuş olabilir sorusunu sorarsa belki cevap bulabilir olmadı 'ilgilenmiş numarası yapan arkadaş' rolünü de oynayabilir. Buraya kadar okuyup da sinirlenip kapatmadıysa ekranı, ona sevgimi iletirim; içten.. Çok var aklımda yazmak istediklerim fakat telefonu açışındaki ses değişikti; unuttum aklımdakini..

'Efendim..' sesi, kelimeyi ikiye bölüp son heceyi biraz bastırarak konuşması meraktan öte 'Ne var lan!' hissi uyandırdı aklımda. Sanki her zaman gizli numaralarla konuşurmuş gibi geldi aklıma. Belki de son durak diyerek bindiği bir yanlış otobüs daha olabilir. Orası beni ilgilendirmez, onun yaşamı, onun otobüsü.. Kan onun, damar onun da denilebilir alakasız olsa da biraz. Her zamanki konuşmasıydı aslında pek bir değişiklik yoktu. Efendim dedikten sonra kapattığı küçük dudakları :) geldi aklıma, bir de hafif esmer teni, zayıftı da eğer hala kilo almadıysa..

10. Arama: S.A. - 07.12.13 - 21:52

Son görüşmemiz 40 dakika sürdü, ondan önceki de 17 yanlış hatırlamıyorsam, hadi 8 olsun ortası(?), ne konuştuk? Hiç diyemeyeceğim; çünkü bir sürü dedikodu yaptık. Canım da sıkkındı zaten konuştuk da konuştuk.. Kaç sefer birbirimize ilk aramada ulaşamadık fakat ulaştığımızda da konuşmayı kısa tutmadık. Biz birbirimizi unutmadık, ondan olsa gerek telefonu kapatmadık..

'Efendim..' sesi bir annenin dışarıda oynayan çocuğunun eve gelmesi için bağırması gibiydi, biraz da 'Ekmek çıktıı!' diyen bir fırıncı, bir öğretmen, bir eş.. Bir sürü büyük insan getirdi aklıma fakat canlıydı!.. Daha önce olsa bunalımdaydı ya hani kapatınca küfreder derdim de şimdi işi var, keyfi yerinde. O yüzden aklına gelmiştir belki şudur, belki şudur diyerek bir kişi. Fakat sınıfta, önde oturan, kıvırcık çocuk olmadığı kesindi. Gerçi onun da zevki değişmiştir artık; zaman geçti, çok oldu o günler gerileyeli. Her neyse işte iyiydi sesi ki bu sevindirici..

11. Arama: M.D. - 07.12.13 - 21:54

İki dakika önceki aramadan sonra nedense aklıma gelen kişi oldu. Çok çok önceden, biz daha çok küçükken, mini miniyken daha farklıydı. Sonra daha da farklılaştı ve biraz daha değiştik, yaşımızı aldık; haliyle büyüdük koca adamlar olduk. İşte S.A'dan sonra her zaman aklıma gelen kişi oldu işte. Anlaşıyorlardı, birbirlerini tanıyor, seviyor hatta aileleri de tanışıyordu. O derece yani, gerçi beni de tanıyordu annesi de orası şimdi biraz tüyler ürpertisi.. Ne olduysa oldu çok da olay oldu, manşetlerden verildi kimi, kimiyse sürmanşetteydi. Büyüdük la dedik ya işte ders aldık yaptıklarımızdan, yaşadıklarımızdan.

'Efendim..' sesi her zamanki sıcaklığındaydı, o hissi aldım ta 180 km. öteden. Ya da üzerimde koca yorgan vardı ondan sıcakladım; bilmiyorum. Biliyorum da numara yapıyorum. Çok önceden beni çağırırkenki sese benziyordu. Yani değişmemiş, tanımadığı-gizli bir numaradan gelen bir çağrıya bile sıcakkanlılıkla cevap verebiliyordu.. Son olarak mutluluklar ona, kararları mutlu eder inşAllah onu, her zaman..

12. Arama: İ.Y. - 07.12.13 - 21:57

Arkadaş bu çocuğu ne zaman hatırlasam güldürüyor beni. En çok da birlikte nevresim takımı alıp da sonrasında bir takım sebep(?)lerden ötürü [neyse onlar; bilemedim] ayrıldığı sevgilisiyle birlikteykenki cıvık konuşmaları ve birbirlerine hiç bitmeyecekmiş gibi gelen tükenmez sevgileri aklıma geldiğinde.. Daha birkaç bir şey daha var aklımda da küllenmesin eski aşklar, dağlanmasın yaralar; susuyorum.. Bir de playerda çalan şarkıyı söyleyeyim 'Model - Çürüsün Gelinliğim'..

'Efendiim..' sesi her zamanki canlılığındaydı, yani neşesi yerinde, sanki Bal'a hakem olmuş gibi bir sedaydı. Çok alışkınmış gibi geldi gizli aramalara bünyesi, o yüzden de çok fazla takmadı. Gerçi açıktan da arasam oyunda olabilirdi; Maxi'de.. büyük ihtimalle de öyleydi; ses vardı çünkü arka fonda.. Onun umarsızlığı, vurdumduymazlığı duysa da duymazmış gibi yapmasını seviyorum.. İlk senin yanına uğrayacağım la sonraki ayın 30'unda..

13. Arama: R.T. - 07.12.13 - 21:59

Aslan ev arkadaşım bu benim, Ali Kahya'da 'Olum söyleyeyim ben senden başkasıyla ev açmam' dediğim, kot kafalı kardeşim. Kaçtı, okul bıraktı yeniden başladı, kredisi kesildi, yara bereydi eli, kolu, dizi.. Bahtsız kardeşim asteğmen çıkacak diye beklerken [o değil de ben] Kartal'a lanet bir yere de denilebilir düşmüş.. Biraz sürtülsün burnu, bir şey olmaz; ilk etapta acemilik, gariplik sezecek de sonra alışacak; abisi öyle deme adam olacak..

Hiçbir ses duyamadım birkaç defa aramama rağmen. Telefonu içeri almış da sesi kısık olacak açmadı ya da komutan sandı arayanı garibim.. Tahminen şafağı (yüz otuz, cent trente, hundered thirty) 130'larda, yetmez yani telefonu kullanmaya.. Bak kardeşim, alt devrem adam olmalısın orada. Bu arada 51 eğer atarsa.. 

ÖZET

Şaka bir yana güzeldi eskilerden sesler duymak iyiydi; yetti mi şimdilik, sanırım evet. Bu arada bugün telefonum kapalı :)

Gökhan Tepe'nin de dediği gibi;
Teşekkür ederim böyle baktığın(ız) için
Teşekkürler aklımda kaldığın(ız) için
Karanlıktan korkmuyorum eskisi gibi
S(iz)enin yanın(ız) en aydınlık beyaz benim için...



Esen kalın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder