11 Temmuz 2013 Perşembe

Rahat Olayım


   Tek çalışmak istiyorum mümkünse, bol bol para kazanayım, keyfim keyif olsun, istediğim gibi geleyim işime istediğim gibi de gideyim. Tatilim bol olsun, el-alemin yanında onların ağız kokusunu çekmektense kendi işimi yaparım... daha uzar gider, böyle hayallerle, kimi rahatlık der kimi para der ufak hesaplarla kendisini yüksek yerlere koyar. Şunu da düşünmez insan bir kimse yoktur ki oturduğu yerden şirketini, işletmesini bir yerlere çıkarmış olsun..

   Öncelik olarak rahatlığı arzu etmekle kaybeder insan başarılı, müreffeh olabilmeyi, sonrasında az çalışmaktan yana umudu varsa yine olmaz; gelmez başarı. Her ne kadar yola kendi işimi yapıyorum diyerek çıkılmışsa ve devamında da bol haneli gelirler düşünülmüşse olmadı işte. Bir yanlışlık var bu işte, çıkılan yol güzel olsa da amaç yanlış, hedef yanlış konumlandırılmış, yanlış yerde sipere duruluyor..

   Kafa rahatlığı herkesin istediği bir şeydir, üstüne de tatil hatta telefonların kapalı olduğu bir tatil, her insanın arzuladığıdır ek olarak da mesaisinin dışında kesinlikle iş düşünmemek ister insan. Ne kadar güzel istekler hepsi mümkündür aslında, bu tür tembellik odaklı arzu-istekler mümkündür tabi yalnız iş kendinin olmayacak. Başka adamların işi olacak, hele de devletse..

   Böyle düşünmemiştik, hani rahat oluyordu işi olanlar (ben öyle bir şey söylemedim, diyenin yarından tezi yok boynu vurula..) görünüş olarak buna da katılmasam da söyleyeyim, zahiri haline, kendisine güvenini kaybetmemesine ve yanında ek durumlara binaen olabilir, görülebilir fakat durum öyle değil aslında. Nasıl peki?

   Öncelikle kafa rahatlığı unutulsun; yok öyle bir dava, işin senin gücün, aklında rüyanda hayatının her alanında iş ile alakalı haller göreceksin, görmelisin. Nereye gidersen git amacın kendi işine faydalı şeyler yapmak, bulmak olacak.

   Her zaman tatil yaparım da deme tatilde dahi o telefon susmayacak, ne diye çalar o telefon kısaca, mal teslimi yapılacak, tedarikçi istediğiniz ürünleri getirdi, sevkiyata hazırlanan mallarda bozulma tespit edildi, yurtdışındaki müşteri %50 indirim istiyor, yoksa siparişi iptal edecekmiş, müşavir-muhasebecinin ödeme günü geldi, müşteriler siparişlerin ne zaman çıkacağını soruyor, vergilerin ödemeleri geldi... çok fazla can sıkmanın alemi yok işte daha yazılsa ferman gibi yazılır gider. Tabi bunların hepsi olmak için senin tatilini beklemiyor daha niceleri de normal rutin zamanını bekliyor artık orasını var sen düşün.

   Mesaim biter evime gider yatar kalkarım da deme, yani yerinde olsam demem, hem mesai derken şunu düşünebilirsin bugün 16 saat mı çalışsam 18 saat mi çalışsam, ya da 4 saat uyku yeterli midir gibi sorular sorabilirsin, mesai ne demekmiş. Çalıştığın müddetçe karnını doyuracaksın, bunu biliyorsun o zaman çalışacaksın önceleri aç kalmamak için olur sonra dahasını istersin de çalışırsın. insan olarak az ile kanaat gibi bir durumumuz olmadığı için sen kendini ilerde mutlu-başarılı olarak gör ve bugün çalış. Yani böyle olur, rahatlık öyle kolay elde edilmez. Çekersin sıkıntı, derdin artar sonra onların meyvesini yersin, her neyse onu ekersen biçersin kendi işinde, elin işinde başkalarının ektiğine de sulanma gibi bir durumun olabilir. Etik olmasa da iş hayatı öğrenirsen daha çok yersin, dahasını elde edersin.

   Eğer ki rahatlık için kendi işini seçersen.. yok öyle bir dava, girme takıl oralarda. Yok eğer çalışkansan, sürekli aktifse saksı; düşünüyorsan, o zaman elde edilebilecek fakat biraz uzakta olan başarı senindir al, tepe tepe kullan, ne diyeyim sana başka..

   Daha başka hayallerin vardı; ket vurmak zorunda mı kaldın; aldırma, zaten hevesin de kaçtı haberin yok..

   Tembellik için kendi işindeysen olmadı, elalemin işinde daha rahattın..

4 yorum:

Adsız dedi ki...

evet tamam buldum burdaymış yorum şeysi :) hak verdim sana bu yazında o yüzden kendi işimi kurmayı düşünmedim hiç :) -dmt-

MandN dedi ki...

bak uğraşınca bulunuyormuş, hemen yok dememek lazım..
tabi doğru seçim senin için=) yoksa bayanlar başkalaşım geçiriyor kendi işlerinde/yoğun çalışmaktan

Adsız dedi ki...

hatasız kul olmaz demiş birileri önemli olan yaptığın hatadan ders çıkarabilmek , yürekten pişman olabilmek. Yanlış yapa yapa doğruyu buluyor insan , doğamızda var yapacak bir şey yok maalesef.. Sen bir daha pişmanlık duyduklarını yapma yeter :) -dmt-

MandN dedi ki...

orhan gencebay da diyordu hatasız kul olmaz diye..
tabi kimileri hayatı tecrübe ederek öğreniyor kimisi nasihatlere göre şekil alıyor. ilk kısım taşın sertliğini başını vurunca anlıyor ikinci kesim de taşa dair bir bilgi sahibi olamıyor.. her neyse sen bu yorumu başka yazıya yapacaktın zannedersem,, buraya yaptın yanlışlıkla.. =P

Yorum Gönder