4 Aralık 2013 Çarşamba

OŞA - Durum Raporu (04.12.2013)


On metre ötedeki üst geçidi kullanmaya üşendiler, bu yüzden bariyerlerin üzerinden atlayıp esen rüzgar ve insanın içini titreten kuru soğuktan fazla etkilenmeden istedikleri yere gideceklerdi. Aslında her şey iki kafadardan öndekinin adımını öne atmasıyla başladı...
Boşluğa gelen sol ayağı burkuldu, bir an damarları kesilmiş gibi hissetti. mili saniyeler sonra da sağ diz kapağı buz gibi olan çelik bariyere takıldı. Ve on santimetre yükseklikten değil de sanki gökdelenden düşercesine soğuk çelikle buluştu. Asıl patlama, büyük olay o an gerçekleşti. O anda dizinin yan ve ön çapraz bağları saki tonlarca yükü kaldıramayan liftin çelik halatı ya da iskeleden ayrılmak isteyen gemiyi zoraki tutan ve sonunda kopan halat gibi atmıştı. O dizin içerisinde vals yaparcasına oradan oraya savrulmuştu.  
Bir an tutunacak dost arayan ve çılgınca çırpınan el sonunda arkadakine tutunmaya çalıştı. Derken onun da dengesinin bozulmasıyla arkadaki adam bariyerden sürtünerek yere düştü. Önce çenesi , dudağı, burnu ve son olarak da alnı buz tutmuş asfaltla buluştu. Ellerini hiçbir yere atamamış, dengesini sağlayamamıştı ve geriye acı içinde kıvranan iki kişi, az ötelerindeyse ikisi ön olmak üzere üç adet diş kırığı, çarpmanın etkisiyle koparılmış dil, patlayan dudaklarından ve fay hattı gibi açılan kaşından adeta 'Etna Yanardağı'nın lavları gibi boşanan hatta fışkıran, havanın etkisiyle de donan kan vardı..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder